bir ara bir ara bir daha sor kreuzberg city kottbusser tor!

şurdan başlayalım...

hasan von keyif'in mahallesindeki gecekondu, oralardan geçenlerin dikkatini çekmiştir illâ ki. bendeniz araştırmacı gazeteci katavaşya, hasan gibi kenardan bir fotoğrafla yetinmedim. bu işin sorumlularını buldum, kendilerine sorular sordum. gazetede yayınlanmazdan evvel de buraya koyuyorum. bu kıyağımı unutmayınız desem kaç yazar! o ki unutacaksınız zaten, pii...


Berlin-Kreuzberg’de kiracılar eylemde


GSW ve HERMES şirketleri insanların ne olacağını değil kendi kârlarını düşünüyor. Sürekli yükselen
kiralar artık ödenemez halde.

Berlin’in Kreuzberg ilçesindeki Kottbusser Tor semtindeki Güney Blokları’nda oturan kiracılar kiraların
sürekli artırılmasına karşı eylemlerini sürdürüyor.

Kotti&Co. isimli bir inisiyatif oluşturan kiracılar 26 .05. 2012’den bu yana kurdukları “Gecekondu” da
24 saat eylem halindeler. Her hafta gösteri ve yürüyüş yaparak seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Fatma Çakmak ( İnşaat Mühendisi - 34 yıllık Kreuzbergli 15 yıldır aynı evde oturuyor)

2011’in Nisan ayında kiraya ek olarak metrekare başına amortisman giderleri adı altında
(Instandhaltungskosten) 58 centlik bir artış gerçekleşti. Bu artış, semtte yasayan kiracılara bayağı
bir yük getirdi. Ne yapalım ne edelim diye bir araya geldik. Ev sahibi şirketle diyaloğa girebilmek için,
böyle bir inisiyatif kurduk. Ama ev sahibi şirket GSW ve HERMES’le bu mümkün olmadı. Kreuzberg
belediye başkanı ile diyaloğa geçtik, yaklaşık 100 kişinin katıldığı bir toplantı yapıldı, ev sahibi şirketler
çağrılmalarına rağmen yine de katılmadılar. Politikacılarla diyaloğa geçtik. Ayrıca kiracılar arasında
dayanışmayı geliştirmek için bir yaz eğlencesi düzenledik. Belediye başkanı, politikacılar ve partilerle
yaptığımız girişimlere rağmen olumlu bir sonuç çıkmadı.

Artık sesimizi duyurmak ve ev sahibi şirketlere karşı kamuoyunun baskısını artırmak için
26.05.2012’de buradaki “gecekondu”yu kurduk. Sekiz haftadır, günde 24 saat insanlar burada. Altıncı
yürüyüşümüzü bu hafta yapacağız. Yürüyüşlere 150 kişiyle başladık ve sayı 700 kişiye kadar çıktı.
Yalnız değiliz.

Bu sorun sadece Kottbusser Tor’u ilgilendirmiyor, bütün Berlin’i ilgilendiriyor. Ama geliri düşük
insanlar ,emekliler, sosyal yardım alanlar daha çok zor durumda kalıyorlar. Artık bu yükü
kaldıramıyorlar. 40-50 yıldır burada yaşayan insanlar, burayı yaşanabilir hale getirenler meskenlerini
terketmeye zorlanıyorlar.Bu insanların tüm sosyal çevresi burada; aileleri, çocukları, torunları
doktorları...

Ev sahibi şirket bu insanların ne olacağını değil sadece kendi kârlarını düşünüyor. Ev bürosu ile bir
konuşmamızda “Eğer ödeyemiyorsanız kendinize başka ev bulun, bu evler boş kalmaz” diyebiliyor.

Türkiye kökenli insanlarımızda bir dayanışma eksikliği var. Ben Türk dernek ve
konfederasyonlarından, işverenlerinden sesimizi duyurmak için destek bekliyorum.

İlker Önder (Hasta bakıcı - 40 yıldır Kreuzbergli)

Yaklaşık iki yıldır kiraları sistematik olarak artırmaya başladılar. İlk önce kimse farkına varmadı. Kira
artışı yılda iki, bazen üç dört olmaya başlayınca “Ne oluyor?” dedik. Bir bayan arkadaş ilk kıvılcımı
yaktı. Biz hepimiz bir araya geldik, etkinliklere başladık ve bu Gecekondu’yu kurduk. İnsanların ilgisi
çok iyi, her gün dörder saat gönüllü nöbet tutuluyor. Herkes gelebilir. Buradan herkese birlik çağrısı
yapıyorum. Kottbusser Tor’u bu hale biz getirdik. Şimdi GSW bizi buradan çıkartıp burada oluşan
ranta kendileri konmak istiyor.

Alexander Kaltenborn (23 yıldır Kreuzberg'de oturuyor)

Buradaki kiracıların yaşam merkezleri Kreuzberg. Onların kiralarını ödeyemedikleri için kilometrelerce
uzağa gönderilmeleri yeterince dramatikken, bu durum göçmenler için iki kat dramatik bir hâl alıyor.
Çünkü onlar daha önce buraların dışında oturma hakkına bile sahip değillerdi. Bugünse buralardan
kovulmaya çalışılıyorlar.

Yaşadığımız durum sadece Kreuzberg’i değil tüm şehir merkezini tehdit ediyor. Şehir merkezinde
yaşayan yüz bin insan yürütülen kira politikalarının tehditi altında. Devlete ait sosyal evlerin
özelleştirilmesi, devletin üzerinden yüklerini atmadı. Berlin bütçesinden 1 Milyar avro her sene
bu meskenlerin sübvansiyonu için ayrılıyor. Berlin’in buradan vergi olarak herhangi bir çıkarı yok.
Bizler hem devlet bütçesinin hem de kiracıların çıkarına olacak bir çözüm istiyoruz ve bu sebeple
de sonbaharda gerçekleşecek olan konferansa hazırlanıyoruz. Ne yazık ki politikacılar, ekonominin
tutsağı durumundalar. Berlin Eyalet Başbakanı çıkıp “Yükselen kiralar şehre yatırım yapıldığının
resmidir” diyebiliyor. Bu yapılanlar “sosyal devlet” tanımına uymuyor.

Talepler: (siteden alıntı)


Berlin Eyalet Hükümetinden talepler

Sosyal konutları belediyelere devrediniz.

Sorumluluğunuzu üstleniz, sorumluluğunuzu yerine getirerek, geliri az olanlara ödenir konut
sununuz.

Sosyal konutlar belediyelere devredilinceye kadar, kiraları metrekaresi 4€ ile sınırlandırınız.

Jobcenter, Sosyal Konutlarda kiraların düşürülmesiyle igili talepleplerini geri almalıdır.

Fazladan ödenen kiraların konut idaresi veya IBB tarafından (2011 deki kira üst sınırı olarak belirlenen metrekaresi 5,35 € göz önünde bulundurularak) kiracılara geri ödenmesini istiyoruz.

Jobcenter’deki bazi görevlilerin ırkcılık karşıtı bir eğitimde geçirilmesini talep ediyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder