ichentschuldigemich.de

tesmiyenin cok oldugu yerde cözümsüzlüge teslimiyet oluyor.

gercegin ne idügünden ziyade kimin ne dediginin kavgası kopuyor. tehcir, büyük felaket, 1914-15 olaylari,  soykırım, bunun sözdelisi... bunlarin etrafinda söz delisi halinde tepisiyoruz.

yasanan acilar orta yerde duruyor. 

öylece. 

öyle hüzünlü.

ve bu "aciyi" umursamadan kurulan her cümle bende öfkeye dönüsüyor.

daha önce yazdigim iki yazida belirtmistim[1,2], "pristina" dogumlu bir baba ile "bujanoci" dogumlu bir annenin cocuguyum. erdogan "benim ecdadim soykirim yapmamistir, yapmaz" dediginden beri "yasananlarin nasil adlandirilacagi ayri mesele ama ne olduysa, ne yapildiysa benim ecdadim yapmamistir, yapmaz" diyordum. balkan savaslari olmus ve o topraklar osmanli'dan ayrılmıstı adi her neyse yasananlar yasandiginda. oralarda yasayan yüzbinlerce insan memleketlerinden, büyük kısmı da hayatlarindan edildiginde... bugün dünyanin dört bir tarafinda bugün anadolu'dan giden ermenilerin torunlarinin yasiyor olmasına bundan 98 yil önce sebep olurken birileri... 

derken gecenlerde su kitaba denk geldim:


sizi birakin, benim ecdadim bile yapmis "birseyler".

ben bugün 18:30'da yasananlarin anisina ve acisina burada olacagim. adina bakmadan.

cümle kurmadan, cümlelere öfkelenmeden.

sadece hüzünle.

bu yazi bitecekse bu sarki ile bitmeli...

1915 hikayenin basidir, biz dahi basta ona baslarız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder